Erythrai Antik Kenti


Erythrai Antik Kenti

Günümüzde Erythrai Antik Kenti olarak geçmekte olan 12 İyon kentinden birisidir. Eski kaynaklara göre Erythrae, Erythrai ya da Litri gibi pek çok farklı isimle yer almaktadır.

Çeşme’de ki Ildırı Köyü yakınında bulunuyor. Adını nereden geliyor diye soranlar için Erythros kelimesinden ortaya çıktığı düşünülmektedir. Erythros kelimesi Yunanca kızıl anlamına geliyor. Burada da toprakların kızılımsı olmasından dolayı ortaya çıktığı söyleniyor. Bu yüzden Kızıl Kent deniyor. Fakat başka bir rivayete göre , kentin kurucusu olan Giritli Rhadamanthys’in oğlu Erythra’dan aldığı düşünülüyor.

Antik kent içerisinde yapılan kazı çalışmaları sonucunda yaşamın ilk Tunç Çağı itibariyle sürdüğü anlaşılmaktadır. Ege Bölgesin’de genellikle kıyı bölgelerin tarihi miras bakımından oldukça zengin olduğunu söyleyebiliriz. 12 İyon şehrinin , birçok kenti bu bölgede olması ve gün yüzüne çıkan ya da çıkmamış milyonlarca bulgu var demek yanlış olmaz.

Erythrai Antik Kenti içerisinde yapılan kazı çalışmaları ilk kez 1964-1982 yılları arasında yapılmıştır. Kazı çalışmalarını Ankara Üniversitesi Araştırma ve Arkeolojik Kazıları Arkeoloji Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Ekrem Akurgal yürütmüştür. Bununla beraber merkezde yapılan kazı çalışmaları 2007 yılından sonra Doç. Dr. Ayşe Gül Akalın Orbay II. Nesil devralmıştır.

Antik Kent Tarihi 

İkinci kolonileşme zamanından beri kenti Atina Kralı Kadros’un soyundan Knapos yönetiyordu. İlk zamanlarda krallık tarafından yönetiliyordu. Fakat sonrasında tekrardan kral soyu arasından ama halkın karar verdiği Vesileuslar yönetmiştir. Erythrai halkı Panionion dinsel ve siyasal birliğine İyon kentlerinin arasında kurduğu birliktir. Daha sonra kent geçici bir süre tiranlık dönemi yaşamıştır. Hatta bu dönem boyunca , ürettikleri değirmen taşlarını da dışarıya satarak önem kazanmıştır.

12 İyon Kentinden Birisi Olan Erythrai 

İlk olarak Lidya egemenliği altına girmiştir. Sonrasında Pers egemenliği altına girmiştir. Anadolu’nun diğer İyon kentleri gibi Pers egemenliğine giren kentte ayaklanmalar başlamıştır. Bu ayaklanmalara diğer İyon kentleri de katılmıştır. Ayrıca diğer kentlerle beraber M.Ö. 334 yılında İskender Iyon kentlerine bağımsızlıklarını geri kazandırmıştır. Fakat ne yazık ki bu durum fazla uzun sürmemiştir.

Sebebine gelecek olursak, İskender’in ölümü ardından tekrar kargaşalar yaşanmıştır. Bu sebeple Erythrai tekrar el değiştirmiştir. Kent bu sefer Pergamon Krallığı himayesine girmiştir.

M.Ö. 133’te Roma İmparatorluğu’na geçmesiyle, artık bağımsız kent statüsüne sahip olur. Başka bir deyişle bu zamanlarda üretime önem vererek şaraplar, keçiler, değirmen taşları oldukça meşhur olmuştur.

Erythrai kentinin en bilinen özelliği,  Sibyl ve Herophile adlarındaki kadın kahinleridir.

Erythrai Antik Kenti tarihte oldukça büyük zararlar görmüştür. Neden yapıların bir kısmı yıkıldı derseniz, M.Ö. 1.yy dönemlerinde meydana gelen şiddetli depremler, ortaya çıkan savaşlar yüzünden oldukça yıkıma uğramıştır. Bununla beraber Romalı komutanlar da kenti çok fazla yağmalamışlardır. Sonucunda ise, Bizans zamanlarında değerini kaybetmiştir. Ardından da 1366’da Türk egemenliğine girmiştir.

Erythrai Antik Kentin’de Hangi Yapılar Var?

Dönemde harabeye uğrasa da günümüze kadar ulaşmış yapılar vardır. Tabi ki bu yapılar eski zamanlarda ki halinde değil. Athena Tapınağı, Herakleion, Akropol tarafında antik tiyatro, birçok harabe, Kybele Kayalıkları, Matrone Kilisesi gibi yapılar gün yüzüne çıkarılmıştır.

Kentin tarihinde egemenliği altına girdikleri medeniyetlerin izleri ve mimarileri gözler önüne seriliyor. Tüm manzaraya hükmeden akropol yamacın en üst kısmında yer alıyor. Oldukça yüksekte olan , harika manzaraların eşlik ettiği noktada bulunuyor. Ayrıca tepeye çıktığınız zaman özellikle gün batımının eşsiz güzelliğini seyredebilirsiniz. Bununla beraber Çeşme Adaları’nı da rahatlıkla görebilirsiniz.

Erythrai Antik Kenti Kazı Çalışmaları

Ildırı Köyü içerisinde ki kent , aslında lahana tarlasında ortaya çıkıyor. 12 İyon kentinden birisi olan Erythrai oldukça önemli bir tarihin izlerini taşıyor. 1965- 1979 yılları arasında yapılan kazı çalışmaları sırasında, Sub- Geometrik , ağırlıklı olarak Arkaik , Klasik , Hellenistik, Roma Dönemleri gibi farklı zamanlardan izler var. Bu dönemlere ait farklı farklı kalıntı ve birçok bulguya rastlanmıştır. Bilgiler ışığında buradaki yerleşim M.Ö. 8. yüzyıldan beri hatta M.Ö. 3. yüzyıl civarına kadar uzandığı düşünülüyor. İyonya’da ki etkileşimlerde etkisi oldukça büyüktür. Hatta akropol içerisinde Pers Egemenliği’nin öncesi ve sonrası olduğu düşünülen tabakalar, önceden yazılan bilgileri değiştirebilme özelliğine sahiptir. Ayrıca kazı çalışmalarında Athena Tapınağı ve Herakleion’un antik İyon mimarisi, Efes’in en iyi örneği olduğunu ortaya koymaktadır.

Özellikle Erythrai’de ilk yaşam belirtileri, M.Ö. 3000 yılına kadar uzanmıştır. Bu tahminlere göre 2013’te ki çalışmalar sayesinde ulaşılmıştır. Ayrıca elde edilen bilgiler sayesinde Fenikeliler ile iyi iletişim kurdukları Doğu Akdeniz, Ege, Karadeniz’e uzanan ticaret faaliyetleri olduğu anlaşılmıştır. Hatta bulunan zengin eserler skrabeler, fayans ve bronz objeler ticaretin Mısır’a kadar uzandığını düşündürüyor.

Ticaret faaliyetlerini kendini oldukça ilerleten kent, liman üstü olması sebebiyle oldukça avantajlıdır. Erythrai’nin en önemli noktası , 12 İyon kentinden en çok vergi ödeyen kent olmasıdır.

Kısacası..

Hellenistik ve Roma Dönemlerinin kuzey tarafı ve Cennettepe adı verdikleri bölgede, zeminlerde ki mozaikler ve villalar bu dönemdeki zenginliği gözler önüne sermektedir. Ayrıca Heroon ve tiyatroda önemli ölçüde maddi kaynaklara onarım yapılmasında desteği olan İmparator Hadrianus için kayıtlarda da yer verilmiştir. 

Yüzeyde yapılan kazı çalışmaları çift diazomalı yapı olan tiyatro, yarım ay şeklindeki seyirci oturma kısmı ve analemma duvarları tamir edildiği düşünülüyor. Efes’te antik tiyatroda düzenlenen etkinlikler gibi burada da düzenlenmesi istenmiştir. Ancak bu tarihi yapı buna müsait olmaması nedeniyle kabul edilmemiştir.

Erythrai Antik Kentin’de gezilecek yerler, tiyatro, Athena Tapınağı, Heroon, Yerleşim Surları ve Yeni kazı alanı Herakleion yer alıyor. Buradaki kazı çalışmalarında yüzlerce eser müze de sergilenmektedir. 12 İyon kentinden en zengini sayılabilecek kenti mutlaka İzmir’de gidilecek tarihi yerler listenize ekleyin..


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir